There is no smoking here.
- Burada sigara içilmez.
No smoking in the theater.
- Tiyatroda sigara içilmez.
She stopped to smoke.
- O, sigara içmek için durdu.
Her husband smokes like a chimney.
- Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
I smoked in my youth.
- Gençken sigara içtim.
I'd be lying if I said I had never smoked before.
- Daha önce hiç sigara içmediğimi söylersem yalan olur.
You must stop smoking.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.
I'm giving up smoking.
- Sigara içmeyi bıraktım.