Bu köyün nüfusu azalmıştı.
- The population of this village had decreased.
Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
- Illegal logging has decreased considerably.
Gelirim yüzde on azaldı.
- My income has decreased ten percent.
İlaç onun acısını azalttı.
- The medicine decreased his pain.
Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
- The war diminished the wealth of the country.
Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.
- His income was diminished by half after retirement.
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
- The garden was covered with fallen leaves.
Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
- Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.
Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
- The war diminished the wealth of the country.
Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.
- The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.