Koum'un ailesi Ukrayna'dan Amerika Birleşik Devletlerine göç ettikten sonra yemek fişlerine güvenmek zorundaydı.
- Koum's family had to rely on food stamps after emigrating from Ukraine to the United States.
Tom başkasına güvenmek istemedi.
- Tom didn't want to rely on anyone else.
Tom Mary'ye güvenen tek kişiydi.
- Tom was the only one who trusted Mary.
Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Herkes tarafından güvenilir, değil mi?
- She's trusted by everyone, isn't she?
Ona annesi ve babası tarafından güvenilir.
- He is trusted by his parents.