Tom başka bir şey olmadığından emin olmak için etrafına baktı.
- Tom looked around to make sure nothing else was happening.
Bu gerçek bir olaydır.
- This is an actual happening.
Hikaye hayret verici olaylarla doluydu.
- The story was full of marvelous happenings.
Sana bir şey olmasını istemiyorum.
- I don't want anything happening to you.
Bunun olmasını engellemeye çalışmalıydım.
- I should've tried to prevent this from happening.