shutting; conclusion (of a speech, etc.)

listen to the pronunciation of shutting; conclusion (of a speech, etc.)
İngilizce - Türkçe

shutting; conclusion (of a speech, etc.) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

closing
kapatarak

Kız gözlerini kapatarak papazı dinledi. - The girl, closing her eyes, listened to the pastor.

closing
(Askeri) yer ölçme sonu
closing
(Bilgisayar) kapatılıyor

Kütüphane kapatılıyor. - The library is closing.

closing
(Bilgisayar) kapatıyor

O her şeyi kapatıyor. - She's closing everything.

O her şeyi kapatıyor. - He's closing everything.

closing
(Bilgisayar) kapanış sözcüğü
closing
{i} yaklaşım
closing
{f} kapat

Pencereyi kapatır mısın? - Would you mind closing the window?

Mağazamı kapatıyorum. - I'm closing my store.

closing
kapa(mak)
closing
{i} kapama

Gözlerini kapamak senin daha iyi düşünmene yardımcı olur. - Closing your eyes helps you think better.

closing
{i} kapatma

Kapatma bir seçenektir - Closing is an option.

Tasarruf hesabımı kapatmayı düşünüyorum. - I am thinking of closing my savings account.

closing
{i}
closing
{i} kapanma

Protestocular tıp merkezini kapanmaktan kurtarmak için son bir gayretle yürüdüler. - Protestors rallied in a last-ditch effort to save the medical centre from closing down.

Tom kapanma saatinden önce bankaya üç bin dolar yatırdı. - Tom deposited three thousand dollars in the bank just before closing time.

closing
{f} kapa: prep.kapatarak
closing
kapa

Biz kapının kapandığını duyduk. - We heard the door closing.

Mağazamı kapatıyorum. - I'm closing my store.

closing
{i} kapanış

Neredeyse kapanış saati. - It's nearly closing time.

Et genellikle sadece kapanış saatinden önce iskonto alır. - Meat often gets discounted just before closing time.

closing
{f} kapat: prep
closing
(Askeri) YER ÖLÇME KONTROL FASILASI, YER ÖLÇME SONU: Sıhhat derecesinden kontrol edilebilmesi için bir ölçme işlemine son verme
İngilizce - İngilizce
{i} closing
shutting; conclusion (of a speech, etc.)