Canım bağırmak istedi.
- I felt like screaming.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Tom çığlık atmak için ağzını açtı.
- Tom opened his mouth to scream.
Birinin çığlık attığını duydum.
- I heard someone screaming.
Bebek bütün gece çığlık attı.
- The baby screamed all night.
Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı.
- She screamed with horror as someone took hold of her arm.
Tom yardım için çığlık attı.
- Tom screamed for help.
O, dehşetle haykırdı.
- She screamed with terror.
Tom acı içinde bağırmaya başladı.
- Tom began screaming in pain.
Tom sadece bağırmaya devam etti.
- Tom just kept screaming.