Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.
- The accident was due to his carelessness.
Dikkatsiz olduğu için, o, bir sınavı asla geçemedi.
- Careless as she was, she could never pass an examination.
O özensiz ve dikkatsiz.
- She's sloppy and careless.
Onun açtığı davalar çok ilgisiz ve o savunmasız bırakıldı.
- The actions she took were too careless, and she was left defenseless.
Ev ödevini unutman senin ihmalkarlığındı.
- It was careless of you to forget your homework.
Mektubuna cevap yazmayı unutmak benim ihmalkarlığımdı.
- It was careless of me to forget to answer your letter.
Genç kız kaygısızca kahkaha attı.
- The young girl laughed carelessly.
Eğer dikkatsizce sürersen, sıranı kaçıracaksın.
- If you drive carelessly, you will miss your turn.
Kamerayı dikkatsizce otobüste unuttu.
- He carelessly forgot the camera on the bus.