shortened form of caravan

listen to the pronunciation of shortened form of caravan
İngilizce - Türkçe

shortened form of caravan teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

van
{i} karavan

Tom karavanın arkasında uyuyor. - Tom is asleep in the back of the van.

Bir spor araba istiyordum ama karım bir karavan almamızı söyledi. - I wanted a sports car, but my wife said we needed a van.

van
kamyonet

Lütfen kamyonet kapısını kaydırarak açar mısın? - Would you please slide the van door open?

Benim kamyonetin bir arka koltuğu yok. - My van doesn't have a back seat.

van
{i} keşif kolu
van
öncü kuvvet/vagon/minibüs
van
{i} İng. kamyonet
van
yük arabası veya vagon ile taşımak
van
eşya ya da yük vagonu
van
{i} harman savurma makinesi
van
{i} İng., d.y. yük vagonu; furgon; marşandizin sonuna takılan cumbalı
van
{i} minibüs

Tom'un evinin önünde park etmiş beyaz bir minibüs var. - There's a white van parked in front of Tom's house.

Tom'u lacivert bir minibüse binerken gördüm. - I saw Tom getting into a dark blue van.

van
{i} elebaşı
van
{i} (arkası kapalı) kamyon
van
{i} yük vagonu
van
{i} kanat
van
{i} öncü

Komünist Parti, işçi sınıfının öncüsüdür. - The Communist Party is the vanguard of the working class.

van
ordu veya donanmanın keşif kolu
İngilizce - İngilizce
van
shortened form of caravan

    Heceleme

    shortened form of car·a·van

    Türkçe nasıl söylenir

    şôrtınd fôrm ıv kärıvän

    Telaffuz

    /ˈsʜôrtənd ˈfôrm əv ˈkarəˌvan/ /ˈʃɔːrtənd ˈfɔːrm əv ˈkærəˌvæn/