shopworn

listen to the pronunciation of shopworn
İngilizce - Türkçe
eskimiş (mal)
{s} dükkânda bayatlamış
eskimiş
{s} (rafta satılmadan uzun zaman kalıp) eskimiş (mal)
satılmadan eskiyen
{s} dükkânda eskimiş
faded
{s} soluk

Tom sadece büyükbabasının soluk bir fotoğrafına sahip. - Tom only has one faded photograph of grandfather.

Kumaşın rengi çok soluk. - The cloth's very faded.

faded
{s} solmuş
faded
{s} solgun
faded
ağarık
faded
uçuk
faded
akçıl
faded
{f} sol

Tom sadece büyükbabasının soluk bir fotoğrafına sahip. - Tom only has one faded photograph of grandfather.

Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor. - Tom is wearing a faded blue shirt.

faded
(Askeri) TEMASIN KAYBOLMASI: Bir hava önlemesinde, "temas, rapor istasyonunun görüş alanından kaybolmuştur ve verilecek herhangi bir mevkii bilgisi beklenmektedir" anlamında bir kod
faded
{s} geçkin
faded
{s} rengi atmış
faded
{s} zayıflamış
faded
{s} güzelliğini yitirmiş
İngilizce - İngilizce
used, as a sample item in a retail store

The handbag looks nice, but shopworn.

not fresh; tired or cliché
faded
Somewhat worn or damaged by having been kept for a time in a shop
not fresh; tired
worn or faded from being on display in a store; "shopworn merchandise at half price"
of a phrase that is repeated too often, as in political speeches
worn or faded from being on display in a store; "shopworn merchandise at half price
{s} damaged or faded from being displayed in a shop; worn-out
repeated too often; overfamiliar through overuse; "bromidic sermons"; "his remarks were trite and commonplace"; "hackneyed phrases"; "a stock answer"; "repeating threadbare jokes"; "parroting some timeworn axiom"; "the trite metaphor `hard as nails'"
shopworn

    Heceleme

    shop·worn

    Türkçe nasıl söylenir

    şäpwôrn

    Telaffuz

    /ˈsʜäpˌwôrn/ /ˈʃɑːpˌwɔːrn/