O onu dışarı kışkışladı.
- She shooed him outdoors.
O, sinekleri kışkışladı.
- He shooed the flies away.
O, sinekleri kışkışladı.
- He shooed the flies away.
O onu dışarı kışkışladı.
- She shooed him outdoors.
You kids had better shoo before your parents get a call.
Shoo the visitor in.