Çamurlu yol, yeni ayakkabılarımı mahvetti.
- The muddy road has ruined my new shoes.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
- Susan shined her father's shoes.
Üniversiteye elektronik eğitimi için girdi.
- He entered the college to study electronics.
Elektronik hakkında bir şey bilmez.
- He knows nothing about electronics.
... OF "AMERICA'S GOT TAP SHOES." ...
... But the shoes are great. ...