Gelmememiz söylendiği zaman, gitmek için daha da istekli oluruz.
- When we are told not to come, we become all the more eager to go.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Gençler yurt dışına gitmekte çok hevesli.
- Young people are eager to go abroad.
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Tom katılmak için sabırsız gibi görünüyor.
- Tom seems eager to participate.
Onlar seni görmek için sabırsızlanıyorlar.
- They're eager to see you.