sharp; keen; stimulated

listen to the pronunciation of sharp; keen; stimulated
İngilizce - Türkçe

sharp; keen; stimulated teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

angry
öfkeli

Siz beyler niçin öyle öfkelisiniz? - Why are you guys so angry?

Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı. - The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.

angry
{s} kızmış

Başkan Jefferson kızmıştı. - President Jefferson was angry.

O, kendisine kızmıştı. - He was angry with himself.

angry
kızgın

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say. - When angry, count ten; when very angry, a hundred.

angry
sinirli

Tom sinirli ve öfkeli görünüyor. - Tom seems frustrated and angry.

Nadiren kızgın ya da sinirli olur. - He seldom gets angry or irritated.

angry
{s} hiddetli

Oldukça hiddetli görünüyorsun. - You look pretty angry.

angry
kabarmış
angry
(hava) fırtınalı
angry
gazaplı
angry
darılmak
angry
dargın
angry
{s} hırslı
angry
gazapla
angry
angrily hiddetle
angry
angry about a thing bir meseleden dolayı darılmış
angry
(sıfat) kızgın, kızmış, hırslı, öfkeli, hiddetli, iltihaplı, kızarmış, fırtınalı
angry
{s} kızarmış
angry
gücenmiş darılmış
angry
{s} fırtınalı
İngilizce - İngilizce
angry
sharp; keen; stimulated