Katılanlar hakkında heyecanlıyım.
- I'm excited about participating.
Onu projeye katılmaktan vazgeçirmeye çalıştım.
- I tried to dissuade him from participating in the project.
Bacağı onun tenis turnuvasına katılmasını engelleyecek.
- His leg will prevent him from participating in a tennis tournament.