He could do nothing but watch.
- Seyretmekten başka bir şey yapamadı.
Instead of watching television, the children played outside.
- Televizyon seyretmek yerine, çocuklar dışarıda oynadılar.
I want to see that movie again.
- O filmi yine seyretmek istiyorum.
I want to see baseball on television this evening.
- Bu akşam televizyonda beyzbol seyretmek istiyorum.
Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
- Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
Instead of watching television, the children played outside.
- Televizyon seyretmek yerine, çocuklar dışarıda oynadılar.
Granted, watching TV can be relaxing.
- Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir.
Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
- Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.