seyir

listen to the pronunciation of seyir
Türkçe - İngilizce
(Askeri) navigation

Tom has no navigational skills. - Tom'un seyir becerileri yok.

(Askeri) sheer
flight
(Askeri,Havacılık) cruise
process
course

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

run
journey
cruising
something entertaining to watch, show, spectacle
course, progress; looking at, watching; cruising
watching, looking at
movement, motion; course, progress
pattern
seyir defteri
journal
seyir halinde
(Askeri) underway
seyir emri
(Askeri) sailing orders
seyir fenerleri
navigation lights
seyir halinde
under sail
seyir irtifaı
(Askeri) cruising altitude
seyir jurnali
(Askeri) log book
seyir jurnali
(Askeri) log chip
seyir jurnali
(Askeri) logbook
seyir jurnaline kaydetmek
log
seyir kitabı
(Askeri) nautical almanac
seyir kontrolü
(Otomotiv) cruise control
seyir sistemi
(Askeri) navigation system
seyir subayı
(Askeri) sea navigator
seyir süresi
(Havacılık) endurance
seyir yardımcısı
(Askeri) navigational aid
seyir ışıkları
(Havacılık) running lights
seyir aletleri
(Askeri) navigation instruments
seyir açısı
(Havacılık) steering angle
seyir bölgesi
(Askeri) navigation area
seyir defteri
logbook
seyir defteri
logbook, deck log, log, journal
seyir defteri
log
seyir defteri
(Askeri) deck log
seyir defterine yazmak
log
seyir etmek
cruise
seyir feneri
navigation light
seyir gücü
(Havacılık) cruising power
seyir halinde olmak
(Askeri) to be under way
seyir hattı
sea lane
seyir hızı
running speed
seyir işaretçisi
(Askeri) range marker
seyir jurnali
naut . logbook, log
seyir kontrol sistemi
(Otomotiv) cruise control system
seyir kulesi
observation tower
seyir mesafesi
(Askeri) endurance distance
seyir mesafesi
cruising range
seyir performansı
(Havacılık) cruising performance
seyir seviyesi
(Havacılık) cruising level
seyir subayı
sailing master
seyir takibi
(Politika, Siyaset) navigational watch
seyir talimatı
(Askeri) sailing instructions
seyir türbini
cruising turbine
seyir tırmanışı
(Havacılık) cruise climb
seyir uçuşu
(Havacılık) cruising flight
seyir yarıçapı
(Askeri) radius of action
seyir yarıçapı
(Askeri) effective operating radius
seyir yarıçapı
(Askeri,Teknik) cruising radius
seyir yeri
excursion spot
seyir yüksekliği
(Havacılık) cruising level
klinik seyir
(Tıp) clinical course
uydu seyir sistemi
(Askeri) satellite navigation
yatay seyir
crawl
seyir defteri
log book
seyirler
Looking for
düzlem seyir
plane sailing
harekat seyir mesafesi / süresi
(Askeri) on scene endurance
nakil halinde (bulunan bir malın, seyir halindeki taşıyıcı aracın belirli bir mu
(Askeri) in-transit visibility
orta seyir kotrası
(Askeri) medium endurance cutter
pupa yelken seyir
scud
radyo seyir
radio navigation
tren seyir grafiği
train circulating graphic
uçak gemisi uçak atalet seyir sistemi
(Askeri) carrier aircraft inertial navigation system
Türkçe - Türkçe
Seyir (veya Seyrüsefer, navigasyon) bir noktadan başka bir noktaya gitmek için en elverişli yolu tayin etme ve seferi uygulamadır. Genellikle bir denizcilik terimi olarak kullanılsa da, iki nokta arasındaki yolun önceden belirlenmiş olmadığı kara ve hava yolculuklarında da seyir yapılır. Yön bulma terimi, seyir işinin önemli bir kısmını oluşturan, yakından bağlantılı bir terimdir
Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum: "Bundan âlâ seyri nerde bulacak garipler?"- T. Buğra
Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi
Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş
Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum
Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma
Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma
Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi
Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa: "Tevfik, orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden birisi Selim Paşanın karısı oldu."- H. E. Adıvar
(Osmanlı Dönemi) MESİRE
seyir