sexual intercourse; usually preceded by carnal; as, carnal knowledge

listen to the pronunciation of sexual intercourse; usually preceded by carnal; as, carnal knowledge
İngilizce - Türkçe

sexual intercourse; usually preceded by carnal; as, carnal knowledge teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

knowledge
{i} bilgi

Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim. - I was impressed by the general knowledge of Japanese students.

Bilal bilgili bir kişidir. - Bilal is a person of knowledge.

knowledge
kanaat
knowledge
to my knowledge bildiğim kadar
knowledge
enformasyon
knowledge
{i} bilim

Tek gerçek bilim, gerçeklerin bilgisidir. - The only real science is the knowledge of facts.

Bilimsel bilgi 16.yüzyıldan beri büyük ölçüde ilerledi. - Scientific knowledge has greatly advanced since the 16th century.

knowledge
intuitive knowledge hisle edinilen bilgi
knowledge
{i} anlama
knowledge
take knowledge of biri hakkında anlamak
knowledge
{i} haber

Mary annesinden habersiz kek yaptı. - Mary made a cake without her mother's knowledge.

knowledge
{i} irfan
knowledge
bildiğime göre
knowledge
eski cinsi münasebet
knowledge
{i} tecrübe

Onun bilgisi ve tecrübesi var. - He has knowledge and experience.

knowledge
{i} malumat
knowledge
this branch of knowledge ilmin bu dalı
İngilizce - İngilizce
knowledge
sexual intercourse; usually preceded by carnal; as, carnal knowledge

    Heceleme

    sex·u·al intercourse; u·su·al·ly pre·ce·ded by carnal; as, car·nal knowl·edge

    Telaffuz