Şu anda telefondayım.
- I'm on the phone right now.
Şimdi onunla telefondayım.
- I'm on the phone with him now.
Bu bekçiye bir rüşvettir.
- It's a sop to Cerberus.
Bu, kongre için bir sus payı.
- It's a sop to Congress.
O, onu telefonla aradı.
- She called him on the phone.
Onu çağırdığım zaman telefonla konuşuyordu.
- When I called on him, he was talking on the phone.
Tom bir saattir telefonda konuşuyor.
- Tom has been talking on the phone for an hour.
Dün gece telefonda onunla konuştum.
- I spoke to him on the phone last night.