sevişme

listen to the pronunciation of sevişme
Türkçe - İngilizce
copulative
petting
love making
lovemaking
mutual affection
caressing each other; lovemaking, sexual intercourse
making love
pet
{i} lay
sevişmek
have sex

I want to have sex with her. - Onunla sevişmek istiyorum.

Sevişmek
make love

To make love is the world's most delicious thing. - Sevişmek dünyanın en lezzetli şeyidir.

I want to make love with you. - Seninle sevişmek istiyorum.

sevişmek
sleep with
sevişme sonrası aşk oyunu
afterplay
ilişkiye girmeden sevişme
petting
sevişmek
pet
sevişmek
{f} lay
sevişmek
(deyim) make out
sevişmek
love each other
sevişmek
make love to
sevişmek
sleep together
seviş
love

They made love all night long. - Onlar bütün gece boyunca seviştiler.

It is said that Caligula made love to his own sister. - Caligula'nın kendi kız kardeşiyle seviştiği söyleniyor.

ön sevişme
Foreplay

What do you and your boyfriend usually do for foreplay? - Sen ve senin erkek arkadaşın genellikle ön sevişme için ne yaparsınız?

Do you think that foreplay is an important part of sex? - Ön sevişmenin seksin önemli bir parçası olduğunu düşünüyor musun?

sevişmek
lie with
sevişmek
bill
sevişmek
shag
sevişmek
to caress each other; to make love, have sexual intercourse
sevişmek
jump
sevişmek
to love/like each other; to make love (to sb), to have sex, to pet, to neck, to sleep together, to sleep with sb
sevişmek
bang
sevişmek
to love each other; to like each other
sevişmek
bonk
Türkçe - Türkçe
sevişme