sevgililer

listen to the pronunciation of sevgililer
Türkçe - İngilizce
sweet hearts
sevgili
darling

What are you doing, darling? - Ne yapıyorsun, sevgilim?

I call my sweetheart darling. - Ben canım sevgilimi ararım.

sevgili
{i} beloved

His wife died leaving behind their two beloved children. - Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.

Let my beloved come into his garden, and eat the fruit of his apple trees. - Benim sevgilim bahçesine gelsin ve elma ağaçlarının meyvesini yesin.

sevgili
{i} dear

My dear little cat disappeared a week ago. - Sevgili küçük kedim bir hafta önce kayboldu.

My dear, maybe you are hiding something from me! - Sevgilim, belki benden bir şey saklıyorsun.

sevgililer günü
valentine day
sevgililer günü
valentines day

Buying jewelry for Valentines Day gifts is difficult. - Sevgililer günü hediyeleri için mücevher satın almak zordur.

sevgililer günü
valentine's day
sevgililer günü
St. Valentine's Day, Lovers' Day
Sevgililer günü
St. Valentine's day
Sevgililer günü
V day
sevgililer günü hediyesi
valentine
sevgililer günü kartı
valentine

Sami gave Layla a Valentine's Day card. - Sami, Leyla'ya bir Sevgililer Günü kartı verdi.

sevgililer günün kutlu olsun
happy valentine days
sevgili
{i} love

Mary didn't have the money to buy Tom anything for Valentine's Day, so she just told him I love you! - Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece seni seviyorum! dedi.

The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them. - Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.

sevgili
sweetheart

I married my high school sweetheart. - Lise sevgilimle evlendim.

I call my sweetheart darling. - Ben canım sevgilimi ararım.

sevgili
sweety
sevgili
lover

I can think of him as a very good friend, but I can't think of him as a lover. - Onu çok iyi bir arkadaş olarak düşünebilirim fakat onu bir sevgili olarak düşünemem.

Her lover is a spy working for the British government. - Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.

sevgili
girlfriend

His girlfriend was there, too. - Sevgilisi de oradaydı.

Mary thinks that she's Tom's girlfriend, but for Tom, she's just a friend. - Mary Tom'un sevgilisi olduğunu düşünüyor ama Tom için o sadece bir arkadaş.

sevgili
{i} deary
sevgili
{s} loved

Wish all my friends and loved one Happy New Year. - Bütün arkadaşlarıma ve sevgilime Mutlu Yıllar diliyorum.

sevgili
precious
sevgili
pet

You're the teacher's pet. - Sen öğretmenin sevgilisisin.

sevgili
lovely

And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way. - Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim.

sevgili
boyfriend

She's got a Turkish boyfriend. - Onun Türk bir sevgilisi var.

Maybe your boyfriend will surprise you for Valentine's Day. - Belki erkek arkadaşın Sevgililer Günü için sana sürpriz yapacak.

sevgili
significant other

My significant other works at a language school and loves it very much. - Benim sevgilim bir dil okulunda çalışıyor ve onu çok seviyor.

sevgili
truelove
sevgili
lass
sevgili
sweetie
sevgili
sweet

I married my high school sweetheart. - Lise sevgilimle evlendim.

We were high school sweethearts. - Biz lise sevgilileriydik.

sevgili
queen
sevgili
lady

I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective. - Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim.

sevgili
(Argo) mellow
sevgili
cuddly
sevgili
dulcinea
sevgili
well-beloved
sevgili
pigsney
sevgili
girl

His girlfriend was there, too. - Sevgilisi de oradaydı.

To tell the truth, she is my girlfriend. - Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim.

sevgili
steady
sevgili
valentine

It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day. - Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.

Tom asked Mary if she was free on Valentine's Day. - Tom Mary'ye Sevgililer Günü'nde boş olup olmadığını sordu.

sevgili
ladylove
sevgili
ducky
Sevgililer günü
lovers' day
sevgili
dearling
sevgili
my beloved
sevgili
girlfriends
sevgililer günü
V'day
sevgili
well beloved
sevgili
doxy
sevgili
beau

Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful. - Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.

sevgili
inamorato
sevgili
favorite
sevgili
paramour
sevgili
fancy man
sevgili
Dear ..., (used as the salutation of a friendly letter)
sevgili
duckie
sevgili
duck
sevgili
fellow
sevgili
Jill
sevgili
gill
sevgili
(one's) beloved, sweetheart
sevgili
beloved, dear, darling
sevgili
feller
sevgili
lover, darling, sweetheart, love; girlfriend, girl; boyfriend; dear, beloved
sevgili
favourite [Brit.]
sevgili
dearie
sevgili
dove
sevgili
inamorata
sevgili
flame
sevgili
concubine
sevgili
gallant
sevgili
true love
sevgili
favourite
sevgili
dearest

They are our dearest friends. - Onlar bizim en sevgili arkadaşlarımız.

sevgili
moll
sevgili
leman
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) ASNIM
sevgililer günü
Her yıl 14 Şubat günü, birçok ülkede Sevgililer Günü olarak kutlanır. Kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin Günü" (İngilizce: St. Valentine's Day) olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır
Sevgili
emre
Sevgili
yavuklu
Sevgili
manita
Sevgili
efuli
Sevgili
mühür gözlü
Sevgili
canan
Sevgili
can gözdesi
Sevgili
dava
Sevgili
servi boylu
sevgili
Sevgi ve bağlılık duyulan: "Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol."- T. Fikret
sevgili
Sevgi ve bağlılık duyulan
sevgili
Sevilen ve âşık olunan kimse, dost, yâr
sevgililer