set the precedence of the most recently defined word

listen to the pronunciation of set the precedence of the most recently defined word
İngilizce - Türkçe

set the precedence of the most recently defined word teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

immediate
acil

Sadece bir acil operasyon hastanın hayatını kurtarabilir. - Only an immediate operation can save the patient's life.

Acil tıbbi mücadeleye ihtiyacın var. - You need immediate medical attention.

immediate
{s} hemen

Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı. - Search and rescue operations began immediately.

Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık. - We ate a hasty meal and left immediately.

immediate
derhal olan
immediate
en yakın

Bu adam benim en yakın amirimdir. - This man is my immediate superior.

Tom Mary'nin en yakın amiridir. - Tom is Mary's immediate supervisor.

immediate
şimdiki

Şimdiki patronumu memnun etmek zordur. - My immediate boss is tough to please.

immediate
hazır

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

Eve vardıktan sonra derhal bir yemek hazırlamaya girişti. - Upon arriving home, he immediately set about preparing a meal.

immediate
çabuk
immediate
acele

Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık. - We ate a hasty meal and left immediately.

immediate
doğrudan dogruya
immediate
{s} dolaysız
immediate
{s} doğrudan
immediate
{s} en yakın olan
immediate
yakın/acil
immediate
(sıfat) yakın, hemen, derhal, acil, şu an ki, doğrudan, dolaysız, en yakın olan
immediate
{s} yakın

Sen yakın tehlike içinde misin? - Are you in immediate danger?

Bu adam benim en yakın amirimdir. - This man is my immediate superior.

immediate
(Askeri) BİR ÜST (KOMUTANLIK, MAKAM İÇİN)
immediate
{s} derhal

Yangın derhal söndürüldü. - The fire was put out immediately.

Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü. - The old man was hit by a car and was immediately taken to the hospital.

immediate
immediacy : yakınlık
İngilizce - İngilizce
immediate
set the precedence of the most recently defined word

    Heceleme

    SET the pre·ce·dence of the most re·cent·ly de·fined word

    Türkçe nasıl söylenir

    set dhi presıdıns ıv dhi mōs risınli dîfaynd wırd

    Telaffuz

    /ˈset ᴛʜē ˈpresədəns əv ᴛʜē ˈmōs ˈrēsənlē dəˈfīnd ˈwərd/ /ˈsɛt ðiː ˈprɛsədəns əv ðiː ˈmoʊs ˈriːsənliː dɪˈfaɪnd ˈwɜrd/