I saw a tramp at the station.
- İstasyonda bir serseri gördüm.
I felt like an outcast among those people.
- O insanlar arasında kendimi bir serseri gibi hissettim.
I don't want to be an outcast.
- Bir serseri olmak istemiyorum.
I didn't want to add this hoodlum as a friend on Twitter.
- Bu serseriyi Twitter'a bir arkadaş olarak eklemek istemedim.
The young man saved the girl from a bunch of hoodlums.
- Genç adam kızı bir grup serseriden kurtardı.
Get back to work, you lazy bum!
- İşe geri dön, seni tembel serseri!
There are a lot of beach bums in Hawaii.
- Hawaii'de bir sürü plaj serserisi var.
I hope you get shot by a stray bullet.
- Umarım serseri bir kurşunla vurulursun.
Stay down or you might get hit by a stray bullet.
- Yerde kalın yoksa bir serseri kurşunla vurulabilirsiniz.