sermek

listen to the pronunciation of sermek
Türkçe - İngilizce
lay
spread over
hang up
beat down
drape
(Gıda) spread out on
open out
neglect
in the open
lay flat
unroll
to send (someone) sprawling, flatten (someone)
to spread out/over, to lay; to hang up; to beat down; to neglect
lay out
stretch
spread
to hang (something) up on (a line)
spread out
(stretched out) at full length, comfortably
to neglect (something). sere serpe
let things slide
(moving around) freely, comfortably
to spread (something) out on (the ground or floor); to spread (something) over; to spread (something) out in (the sun)
unfold
wrap
sergi sermek
1. to set up a display. 2. to spread things out to dry. 3. to spread out a rug, mat, or cloth
gözler önüne sermek
show up
gözler önüne sermek
reveal
serme
(İnşaat) deployment
yere sermek
knock galley-west
yere sermek
wipe the floor with
yere sermek
lay flat
yere sermek
lay out
yere sermek
knock down
ser
{f} laid

I laid a blanket over her. - Ben onun üzerine bir battaniye serdim.

The marionette took off his clothes and laid them on the sand to dry. - Kukla, elbiselerini çıkardı ve kurumaları için onları kumun üzerine serdi.

ser
forcing house
ser
hothouse
ser
greenhouse

I grow orchids in my greenhouse. - Seramda orkide yetiştiririm.

The burning of coal is responsible for more than 40% of Australia's greenhouse gas emissions. - Kömürün yanması Avustralya'nın sera gazı emisyonlarının% 40'ının daha fazlasından sorumludur.

ser
conservatory
çarşaf sermek
sheet lay
abayı sermek
to make oneself at home (in), move in on (somebody)
cop ile yere sermek
sap
göz önüne sermek
to flaunt
göz önüne sermek
unfurl
göz önüne sermek
display
göz önüne sermek
unroll
gözler önüne sermek
set out
gözler önüne sermek
display
gözler önüne sermek
show off
güneşe sermek
sun
güneşe sermek
expose to the sun
ipe un sermek
to give someone a song and dance, try to put someone off with impossible excuses
kilimi kebeyi sermek
colloq . to settle down (in a place)
leşini sermek
to bump sb off
leşini sermek
to do (someone) in, bump (someone) off (said threateningly)
minderi sermek
to outstay one's welcome, act as if one's going to stay forever
postu sermek
to outstay one's welcome
postu sermek
1. (for a guest) to stay on and on with no apparent thought of leaving. 2. to hold on to one's position as if one will never quit it
pöstekisini sermek
to beat sb all to pieces, to thrash
pöstekisini sermek/çıkarmak
to beat the living daylights out of (someone)
pöstekiyi sermek
1. (for a guest) to stay on and on with no apparent thought of leaving. 2. to hold on to one's position as if one will never quit it
serme
laying
talaş sermek
litter
talaş sermek
litter down
yatak sermek
lay a bed
yeniden sermek
re lay
yere sermek
knock galley west
yere sermek
send smb. sprawling
yere sermek
to down, to lay sb out, to lay sb/sth flat
İngilizce - İngilizce

sermek teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

SER
State Emergency Relief
ser
Series
ser
(Telekom) Symbol Error Rate
ser
Soft Error Rate When a high energy charged particle like alpha(a nuclear of helium) particle passes into depletion layer of SRAM cell, it usually excites a lot of bound electrons and generates a bunch of electron-hole pairs which may cause switch the bit state of memory cell which is called soft error
ser
SER Systems previous owners of Locam
ser
to be
ser
Services, Employment Redevelopment (for Spanish speaking people)
ser
Designation for a round Service Entrance cable
ser
nIII: fear; afraid
ser
Substitution Error Rate or the rate of occurrence of incorrect characters from an automatic identification system
ser
The soft error rate is the frequency of errors caused by alpha particles, cosmic radiation and other factors which do not permanently damage the memory system
ser
to be; Soy I''m
ser
serial
ser
Sociedad Española de Radiodifusion
Türkçe - Türkçe
Asmak
Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak
Asmak: "Kar gibi çamaşırları serip eve döndü."- O. Rifat
Boşlamak, savsamak
Açarak yaymak veya döşemek
Göstermek amacıyla asmak veya yaymak
Açarak yaymak veya döşemek: "Çerçeveli çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masanın üzerine serdi."- A. Gündüz
Kurutmak için düz bir yere yaymak
Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak: "Onun için bir an önce leşlerini köpek leşi gibi İstanbul'un çamurlu kaldırımlarına sermek zamanı gelmişti."- Y. K. Karaosmanoğlu
ser
Baş, kafa
ser
(eski) (bazı birleşik kelimelerde) Başkan, reis
SER
(Hukuk) Baş; tepe; doruk
SER
(Osmanlı Dönemi) Baş, başkan, reis
SER
(Osmanlı Dönemi) f. Baş. Tepe. Uç. Nihayet. Zirve. Gaye
Ser
camekan
ser
Başkan, reis
ser
Nargilenin uzun gövdesi
ser
Nagilenin uzun gövdesi
ser
Başkan, lider, önder
ser
Limonluk
ser
(Osmanlı Dönemi) baş
serme
Sermek işi
serme
Sac ekmeği
İngilizce - Türkçe

sermek teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ser
(Symbol Error Rate) İşaret hata oranı, simge hata oranı, sembol hata oranı
sermek