serin

listen to the pronunciation of serin
İngilizce - Türkçe
küçük iskete
bir tür kanarya
{i} ispinoz
Serinus canarius
{i} kanarya
european serin
(Hayvan Bilim, Zooloji) küçük iskete
Türkçe - Türkçe
Az soğuk, ılık ile soğuk arası
Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren (şey)
Az soğuk, ılık ile soğuk arası (hava)
Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren (şey): "... kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin."- R. H. Karay
İngilizce - İngilizce
Any of various small finches in the genus Serinus, with largely yellow plumage
{n} a songbird of Italy and Germany
{i} type of small finch that is related to the canary (native to Europe and northern Africa)
A European finch (Serinus hortulanus) closely related to the canary
any of various brown and yellow finches of pats of Europe
Türkçe - İngilizce
(isim) cool

It is nice and cool here. - Burası güzel ve serin.

There is usually a cool breeze here in the evening. - Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.

chilly

The homeless sought shelter from the chilly shower. - Evsiz, serin sağanaktan korunmak için sığınak aradı.

My room is really good, though a little bit chilly. - Odam biraz serin olmasına rağmen, odam gerçekten iyidir.

cool, chilly
fresh

Drink some cool freshwater. - Biraz serin tatlı su iç.

cerin
cooler

Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler. - Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.

We should have gone on a cooler day. - Daha serin bir günde gitmeliydik.

serine
serin (hava)
fresh
serin kanlı
as cool as a cucumber
serin yer
cool
serin kanlı
bloody cool
serin bir şekilde
cooly
serin gelmek
slang not to get angry, to keep cool
serin hava deposu
(Askeri) chilled storage
serin kalmak
keep cold
serin olma durumu
draftiness
serin yerde tutunuz
keep cool
bugün hava serin
Today it's cool
serin