serbest bırakılmış

listen to the pronunciation of serbest bırakılmış
Türkçe - İngilizce
freed
released

The hostages will be released tomorrow. - Rehineler yarın serbest bırakılmış olacak.

unchecked
serbest bırak
{f} free

Lincoln set the slaves free. - Lincoln köleleri serbest bıraktı.

They were freed to work for themselves. - Kendileri için çalışmak üzere serbest bırakıldılar.

serbest bırak
liberate
serbest bırak
emancipate
serbest bırak
{f} released

Mary waited years for Tom to get out of prison and was very happy when he finally got released. - Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.

The prisoner asked to be released early. - Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.

serbest bırak
set free

Sooner or later, the hostages will be set free. - Er ya da geç, rehineler serbest bırakılacak.

The prisoner was set free yesterday. - Tutuklu dün serbest bırakıldı.

serbest bırak
deallocate
serbest bırak
{f} release

They released the prisoner. - Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.

The terrorists released the hostages. - Teröristler rehineleri serbest bıraktı.

serbest bırak
let go

Tom refused to let go. - Tom serbest bırakmayı reddetti.

serbest bırak
{f} liberated
serbest bırak
{f} emancipated
serbest bırak
make free
serbest bırak
setfree
serbest bırakılmış