ser vet

listen to the pronunciation of ser vet
Türkçe - Türkçe

ser vet teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

SERVET
(Osmanlı Dönemi) f. Mal, mülk, zenginlik
Servet
neva
servet
Varlık, zenginlik, mal mülk
servet
Varlık, zenginlik, mal mülk: "Servet denen şey çok defa paradan ibarettir."- F. R. Atay
Hollandaca - Türkçe

ser vet teriminin Hollandaca Türkçe sözlükte anlamı

servet
peçete
Türkçe - İngilizce

ser vet teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

servet
fortune

I believe in censorship. I made a fortune out of it. - Ben sansüre inanıyorum. Onun sayesinde bir servet yaptım.

A week before she died she changed her will and left her entire fortune to her dog Pookie. - O ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi,bütün servetini köpeği Pookie'e bıraktı.

servet
wealth

I dream of a society whose wealth is distributed fairly. - Servetin adil bir biçimde dağıldığı bir toplum hayal ediyorum.

I was given a minor share of my father's wealth. - Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi.

servet
{i} property

All the property will go to his daughter. - Tüm servet onun kızına gidecek.

The property left him by his father enables him to live in comfort. - Babası tarafından ona bırakılan servet onun rahat bir şekilde yaşamasını sağlar.

servet
{i} treasure

This ball is that boy's treasure. - Bu top o çocuğun servetidir.

servet
{i} abundance

How to distribute abundance is a great problem. - Serveti nasıl dağıtacağın büyük bir sorundur.

servet
(Ticaret) article
servet
(Ticaret) possession

I'm going to give all my possessions away. - Bütün servetimi bağışlayacağım.

He lost all his possessions. - O, bütün servetini kaybetti.

servet
asset
servet
(Ticaret) richness
servet
caste
servet
money

Mary went on a shopping spree after coming into some money. - Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.

servet
worth

How much is Tom's estate worth? - Tom'un servet değeri ne kadar?

Layla's net worth is estimated at ten million dollars. - Leyla'nın net serveti on milyon dolardır.

servet
lucre
servet
pelf
servet
pile
servet
opulence
servet
possessions

He lost all his possessions. - O, bütün servetini kaybetti.

I'm going to give all my possessions away. - Bütün servetimi bağışlayacağım.

servet
fortune of
Servet
(isim) Wealty, riches, fortune
servet
substance
servet
riches

For all his riches he is not happy. - Bütün servetine rağmen o mutlu değildir.

Despite his riches, he's not contented. - Servetine rağmen, memnun değil.

servet
affluence
servet
wealth, riches, fortune, possessions, assets
servet
gold
servet
effects
servet
means
servet
assets
servet
wealth, riches
servet
havings
servet
shekels
servet
exchequer
servet
shekel
servet
rich

He lost all his riches. - Bütün servetini kaybetti.

Despite his riches, he's not contented. - Servetine rağmen, memnun değil.

Hollandaca - İngilizce

ser vet teriminin Hollandaca İngilizce sözlükte anlamı

servet
layover
servet
napkin

Tom wrote his phone number on a napkin and handed it to Mary. - Tom schreef zijn telefoonnummer op een servet en gaf ze aan Maria.

servet
serviette
servet
table napkin