Kağıtları masadan kaldırdı.
- She removed the papers from the desk.
Eski mobilyayı kaldırdık.
- We removed the old furniture.
Leyla'nın cesedi kaldırıldı.
- Layla's body was removed.
Ağaçlar parktan kaldırıldı.
- Trees have been removed from the park.
Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı.
- The injured were removed from the scene.
Onlar uzaklaştırılmalı.
- They must be removed.