Şimdilik Tatoeba'da Moğolca altı cümle var.
- There are six sentences in Mongolian in Tatoeba as of now.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Dünyada en güçlü hüküm nedir?
- What is the most powerful sentence in the world?
Sami cinayetten hüküm giydi ve ölüm cezasına çarptırıldı.
- Sami was convicted of murder and sentenced to death.
Hakim mahkeme kararını okumaya başladı.
- The judge started to read the sentence.
Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü.
- Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.
Tatoeba'da günde 20 cümle yazmaya karar verdim.
- I've decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.
Tatoeba'da günde 20 tane cümle yazmaya karar verdim.
- I decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.
Hakim Tom'u üç yıl hapse mahkûm etti.
- The judge sentenced Tom to three years in prison.
Mahkeme onu ölüme mahkum etti.
- The court sentenced him to death.
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
- Your password has just been sent. Check your email.
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Size gönderilen şeylerin hepsinden emin olacağım.
- I'll make sure all of your things get sent to you.
Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to read his letter sent to me every month.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
- The man was given a life sentence.
Üçü hapishanede ömür boyu hapse mahkûm edildi.
- Three were sentenced to life in prison.
Fakat o, cezayı etkilemez.
- But that doesn't affect the sentencing.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi.
- The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Bu tümcede bir yazım hatası var.
- This sentence has a typo.
Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin.
- Let's find sentences with new vocabulary on this topic, add them to the following list: _____; and translate them.
O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.
- It's all about sentences. Not words.
The children were made to construct sentences consisting of nouns and verbs from the list on the chalkboard.
The court returned a sentence of guilt in the first charge, but innocence in the second.
The judge declared a sentence of death by hanging for the infamous cattle rustler.
Men (saith an ancient Greek sentence) are tormented by the opinions they have of things, and not by things themselves.
The judge sentenced the embezzler to ten years in prison, along with a hefty fine.
After the verdict, the sentencing was not delayed.
There were no sentencing guidelines for this crime.