Ben doktoru çağırttım.
- I've sent for the doctor.
O bir doktor çağırttı.
- He sent for a doctor.
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
- Your password has just been sent. Check your email.
Uzaya ilk gönderilen kişinin Neil Armstrong değil de, Yuri Gagarin olduğu bilinmektedir.
- The first person to have been sent to space is known to be Yuri Gagarin, not Neil Armstrong.
Size gönderilen şeylerin hepsinden emin olacağım.
- I'll make sure all of your things get sent to you.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi.
- Tom was sent on an errand to the store.
Hemen doktor çağırtmalısınız.
- I must send for the doctor at once.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi.
- The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.
I wonder if I can add a sentence simply by pressing the 'enter' key.
- I wonder whether I can add a sentence simply by pressing the Enter key.
I've sent Tom and Mary presents.
- I've sent presents to Tom and Mary.
In American money, a quarter is 25 cents; 4 quarters make a dollar.
- Amerikan parasında, bir çeyrek 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.
It will cost you 45 cents.
- Sana 45 sente mal olur.
You gave me only fifty cents.
- Sen bana sadece elli sent verdin.