Fabrikada yangın haberi bir sansasyon yarattı.
- The news of the fire in the factory caused a sensation.
Böyle bir sansasyonu asla hayal bile edemezdim.
- I could never have imagined such a sensation.
Benim sol gözümde bir karıncalanma hissi var.
- I have a prickling sensation in my left eye.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Ağrı tamamen kişisel bir duygudur.
- Pain is an entirely personal sensation.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Haber heyecan vericiydi.
- The news was sensational.
Bu bir gecelik heyecandı.
- It was an overnight sensation.
... sensation, philanthropist, and global icon David Beckham to ...
... youtube sensation and if i interfaced ...