Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.
- His appearance and behavior made me ashamed of him.
İnsanları görünüşle yargılama.
- Don't judge people by appearance.
Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
- The hunter explored the appearance of the sky.
İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.
- The two brothers are quite unlike in their appearance.
Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.
- His sudden appearance surprised us all.
Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.
- Your sudden appearance surprised me.