sell goods in a vending machine; peddle merchandise (especially on the street)

listen to the pronunciation of sell goods in a vending machine; peddle merchandise (especially on the street)
İngilizce - Türkçe

sell goods in a vending machine; peddle merchandise (especially on the street) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

vend
işportacı
vend
seyyar satıcı
vend
sat

Tom Japonya'yı ziyaret ettiğinde her yerde otomatik satış makinaları gördü. - Tom saw vending machines everywhere when he visited Japan.

Tom'un otomattan bir içecek satın almak için yeterli bozuk parası yoktu. - Tom didn't have enough change to buy a drink from the vending machine.

vend
satmak
vend
işportada satmak
vend
{f} işportacılık yapmak
vend
{f} satıcılık yapmak
İngilizce - İngilizce
{f} vend
sell goods in a vending machine; peddle merchandise (especially on the street)