selamlıyorum

listen to the pronunciation of selamlıyorum
Türkçe - İngilizce
to greet
selamla
{f} hail

The people hailed the victory. - İnsanlar zaferi selamladılar.

selamla
{f} salute

The president saluted the public. - Devlet başkanı halkı selamladı.

I don't salute their flag. - Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.

selamla
{f} greeting

Greetings are the basis of good manners. - Selamlar, görgü kurallarının temelidir.

We exchanged greetings. - Birbirimizi selamladık.

selamla
greet

She greeted him cheerfully. - O, onu neşeyle selamladı.

Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection. - Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.