The people hailed the victory.
- İnsanlar zaferi selamladılar.
The president saluted the public.
- Devlet başkanı halkı selamladı.
Tom saluted the flag.
- Tom bayrağı selamladı.
Greetings are the basis of good manners.
- Selamlar, görgü kurallarının temelidir.
We exchanged greetings.
- Birbirimizi selamladık.
She greeted me with Good morning.
- O, beni Günaydın ile selamladı.
Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection.
- Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.