Dedesinin ismini almış olmalı.
- Er muss nach seinem Großvater benannt worden sein.
Senin için zor olmalı.
- Das muss hart für dich sein.
Yakında dede olacaksın.
- Bald wirst du Großvater sein.
Son gülen kim olacak?
- Wer wird derjenige sein, der zuletzt lacht?
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
- Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
Doktor olmaktan gururluyum.
- I am proud of being a doctor.
Geçmişteki yaşam bugünkünden çok farklıydı.
- The living beings of the past were very different from those of today.
Yaşaması konusunda hiçbir umut yok
- There is no hope of his being alive.
O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun?
- Do you know who brought that team into being?
Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
- Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
İnsan mantıklı bir varlıktır.
- Man is a rational being.
Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.
- Human as a biological being belongs to the animal world.
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
- Human beings were created in God's image.
Tom sadece yanında oturup Mary'ye zorbalık yapılmasını izleyemedi.
- Tom couldn't just sit by and watch Mary being bullied.
Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı.
- I was disappointed at there being so little to do.
Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
- As a result, people have got so used to being paid this way that they're uncomfortable with any other.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
- All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either.
- Goethe meinte: Wer fremde Sprachen nicht kennt, weiß nichts von seiner eigenen.
To share one's passion is to live it fully.
- Sein Leidenschaft zu teilen bedeutet, sie voll zu leben.
Bedecken Sie diesen Busen, damit ich ihn nicht sehen kann!
- Cachez ce sein que je ne saurais voir.