Bir sürü insan vardı.
- There were lots of people.
Planımızın bir sürü avantajı var.
- Our plan has lots of advantages.
Tom çok fazla değişmedi.
- Tom hasn't changed very much.
Mike hayvanları çok fazla severdi.
- Mike liked animals very much.
O bir hayli sabır gösterdi.
- He displayed a great deal of patience.
Sana söyleyecek bir hayli şeyim var.
- I have a great deal to tell you.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
- Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.
- Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.
Yapacak çok işim var.
- I have a great deal to do.
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a great deal to do today.
Ona oldukça çok borçluyum.
- I owe him a great deal.
Tom oldukça çok okur.
- Tom reads a great deal.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
- The game excited lots of people.
Biz piknikte çok eğlendik.
- We had lots of fun at the picnic.