I could ask Tom to show you around town.
- Tom'un sana şehir merkezini gezdirmesini isteyebilirim.
The post office is in the town centre.
- Postane şehir merkezinde.
Tom and Mary meet in downtown Boston once a month.
- Tom ve Mary ayda bir kez Boston'da şehir merkezinde buluşurlar.
I'm heading downtown.
- Şehir merkezine gidiyorum.
Do you have a map of the downtown area?
- Şehir merkezi haritan var mı?
A visit to the city centre, listed as a UNESCO World Heritage Site, is a must.
- Bir UNESCO Dünya Mirası Yeri olarak listelenen şehir merkezine bir ziyaret bir zorunluluktur.
The main shops are in the city centre.
- Ana mağazalar şehir merkezinde bulunmaktadır.