He never returned from that expedition.
- O seferden asla geri dönmedi.
He was the leader of the great expedition.
- Büyük seferin lideriydi.
The Titanic sank on her maiden voyage. She was a large ship.
- Titanik ilk seferinde battı. O büyük bir gemiydi.
The harbor is closed to navigation.
- Liman seferlere kapalıdır.
They failed both times.
- Onlar her iki seferde de başarısız oldu.
Next time you'll pay for it!
- Bir dahaki sefere bunun bedelini ödersin!
Unfortunately, I missed my flight, so I won't get to Boston in time for the meeting.
- Ne yazık ki, uçak seferimi kaçırdım, bu yüzden toplantı için zamanında Boston'a varmayacağım.
Is flight 23 on time?
- 23 nolu sefer vaktinde mi?
This time, Layla's luck has run out.
- Bu sefer Leyla'nın şansı tükendi.
The snow prevented the train from running.
- Kar, treni seferden alıkoydu.