seen of

listen to the pronunciation of seen of
İngilizce - Türkçe
görmüş
seen
görülen

O gün görülen bir dolunaydı. - It was a full moon that was seen that day.

Görülen bir şey, asla görülmemiş gibi olmaz. - What has been seen can not be unseen.

seen
gözükmek
seen
görülmek

Tom, Mary'yle görülmek istemiyordu. - Tom didn't want to be seen with Mary.

Onunla görülmek istemiyorum. - I don't want to be seen with him.

seen
görünmek

Onunla beraber görünmek istemiyorum - I don't want to be seen in his company.

Tom bizimle görünmek istemiyor gibi davranıyor. - Tom acts like he doesn't want to be seen with us.

seen
{f} gör

Son zamanlarda onu görmedim - I have not seen him lately.

Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim. - I've never seen such a wonderful sunset.

see of
görmek
seen
görüldü

Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler. - The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

seen
görmüş

O daha iyi günler görmüş olmalı. - She must have seen better days.

Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor. - Jody looks as if she had seen a ghost.

seen
f., bak. see 1
İngilizce - İngilizce

seen of teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

seen
{a} perceived, beheld, skilled, versed
seen
Seen is the past participle of see. Past participle of see. the past participle of see
seen
past participle of see
seen
Versed; skilled; accomplished
seen
of See
seen of

    Türkçe nasıl söylenir

    sin ıv

    Telaffuz

    /ˈsēn əv/ /ˈsiːn əv/

    Etimoloji

    [ 'sE ] (verb.) before 12th century. Middle English seen, from Old English sEon; akin to Old High German sehan to see and perhaps to Latin sequi to follow; more at SUE.