Çaresiz görünmek istemiyorsun.
- You don't want to seem desperate.
Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
Dan utangaç gibi görünmek istemiyordu.
- Dan didn't want to seem shy.
İnsanlar her zaman başka insanların sorunları ile ilgili konuşmaktan zevk alıyor gibi görünmektedirler.
- People always seem to enjoy talking about other people's problems.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
- It seems to me that you are wrong.
Galiba gelişi güzel okumuş.
- He seemed to read at random.
Galiba karıştırıyoruz.
- We seem to be confused.
En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
- I will take this tie, as it seems to be the best.
Tom bizimle gelmek istiyor gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to want to come with us.
Bizimle gelmek istemiyor gibi görünmüyorsun.
- You don't seem to want to come with us.
O, çok yorgun görünmüyor.
- He does not seem to be very tired.
Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
- Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
Sivrisinekler koyu giysiler giyen insanlar için daha çekici görünmektedir.
- Mosquitoes seem to be more attracted to people wearing dark clothes.
Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
- Seemingly impossible things sometimes happen.
Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
- The world is a place of seemingly infinite complexity.
Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
- Seemingly impossible things sometimes happen.
Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
- The world is a place of seemingly infinite complexity.
Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
- Seemingly impossible things sometimes happen.
Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
- The world is a place of seemingly infinite complexity.
Onlar Reagan'ın sakin ve düşünceli göründüğünü söyledi.
- They said Reagan seemed calm and thoughtful.
Tom Mary'nin onun nerede olduğunu nasıl her zaman biliyor gibi göründüğünü merak etmeye başladı.
- Tom began to wonder how Mary always seemed to know where he'd been.
love is nothing what it seems - aşk göründüğü gibi değildir.
He, from his face removing the gross air,Oft his left hand forth stretch'd, and seem'd aloneBy that annoyance wearied.
And the raven, never flitting, still is sitting, still is sitting / On the pallid bust of Pallas just above my chamber door; / And his eyes have all the seeming of a demon's that is dreaming, / And the lamp-light o'er him streaming throws his shadow on the floor.
... Now it may seem to be economical to build a nuclear power plant, but in 10 years time, ...
... PRASAD SETTY: But some people seem ...