Bazı Beyazlar daha muhteşem çözümler aramaktadır.
- Some Whites seek more imperial solutions.
Bazı Asyalılar daha teknolojik çözümler aramaktadır.
- Some Asians seek more technological solutions.
Tek yararlı bilgi iyi olanı nasıl arayacağımızı ve kötü olandan nasıl kaçınacağımızı öğretendir.
- The only useful knowledge is that which teaches us how to seek what is good and avoid what is evil.
Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.
- Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.
Buraya adalet istemek için geldim.
- I came here seeking justice.
Herkesin mutluluk arama hakkı vardır.
- Everybody has the right to seek happiness.
Özlemini çektiğim mutluluğu aramaya hakkım yok muydu?
- Didn't I have a right to seek the happiness I longed for?
Onların hepsi kayıp çocuğu aradı.
- They all sought for the lost child.
Yağmurdan dolayı sığınak aradılar.
- They sought shelter from the rain.
Onlar hala kanıt arıyorlar.
- They are still seeking evidence.
Afrikadaki mülteciler yardım arıyorlar.
- Refugees in Africa are seeking help.
Buraya adalet aramak için geldim.
- I came here seeking justice.
Şşş! Ses çıkartma. Şimdi saklambaç oynuyoruz. Konuşacaksan saklanacak başka bir yer bul.
- Shh! Don't make a sound. We are playing hide-and-seek now. If you want to talk, go find somewhere else to hide.
Çocuklar saklambaç oynuyor.
- The children are playing hide-and-seek.
Martin Luther King hayatını adalet arayarak geçirdi.
- Martin Luther King spent his life seeking justice.
Buraya adalet aramak için geldim.
- I came here seeking justice.
Martin Luther King hayatını adalet arayarak geçirdi.
- Martin Luther King spent his life seeking justice.
Ben çocukken, oldukça çok saklambaç oynardık.
- When I was a kid, we used to play hide and seek quite a lot.
Saklambaç oynamak ister misin?
- Do you want to play hide and seek?
Ryght so he sought towarde Sandewyche where he founde before hym many galyard knyghtes .
I seek wisdom.
I can no longer seek fame or glory, nor can I help trying to get rid of my riches, which separate me from my fellow-creatures.
“My, my! It is indeed a long way yet, look you!” said the pleasant woman of whom I sought directions.
While De Anza was exploring the Bay of San Francisco, seeking a site for the presidio, the American colonists on the eastern seaboard, three thousand miles away, were celebrating the signing of the Declaration of Independence.
... is we must seek the ultimate goal of a world without nuclear weapons, understanding that ...
... we seek to do is to locate and extinguish contradictions. ...