Ondan kurtulmak istiyorum.
- I want to get rid of it.
Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
- It's not easy to get rid of a bad habit.
Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.
- Tom thinks he can get rid of his cold if he takes this medicine.
Bu yabancı otlardan kurtulmalısın.
- You should get rid of these weeds.