Birçok çocuk kendilerine bakmak zorunda kaldı.
- Many children had to look after themselves.
Odada kendilerine barikat yaptılar.
- They barricaded themselves in the room.
Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.
- Young people adapt themselves to something sooner than old people.
Tanrılar kendilerine yardım edenlere yardım ederler.
- The gods help them that help themselves.
Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.
- Languages that would have never found themselves together in a traditional system, can be connected in Tatoeba.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.