Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Filmi görmek istiyorum.
- I'd love to see the movie.
Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.
- The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.
O filmi yine seyretmek istiyorum.
- I want to see that movie again.
Bu filmi seyretmek zorundasın.
- You have to see this movie.
Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız.
- Please see below for details.
Daha fazla bilgi için www.example.com'a bakınız.
- See www.example.com for more information.
Bir müddet sonra Twitter hesabımın askıya alındığını gördüm.
- I saw my Twitter account suspended after a while.
Kütüphanede John'u gördüm.
- I saw John at the library.
Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
- I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
Seni görmek için can atıyorum.
- I am looking forward to seeing you.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Onu uğurlamak için az önce havalanındaydım.
- I have just been to the airport to see him off.
Babamı uğurlamak için havaalanına gittim.
- I have been to the airport to see my father off.
Daha fazla bilgi için, sayfa 16'ya bakın.
- For further information, see page 16.
Sayfa beşteki dipnota bakın.
- See the footnote on page 5.
İşten sonra görüşürüz.
- I'll see you after work.
Tom'un bütün gece nasıl ayakta kalabildiğini ve sonra işte nasıl uyanık kaldığını anlamıyorum.
- I don't see how Tom can stay up all night and then be so wide awake at work.
Arkadaşımı yolcu etmek için şu an havaalanındayım.
- I have just been to the airport to see my friend off.
Bir arkadaşımı yolcu etmek için istasyondayım.
- I have been to the station to see a friend off.
Önümüzdeki ay görüşürüz.
- I'll see you next month.
Yarın tekrar görüşürüz.
- See you again tomorrow.
Doğum gününde burada olmayacaksın gibi görerek sana hediyeni şimdi vereceğimi düşündüm.
- Seeing as you won't be here on your birthday, I thought I'd give you your present now.
Görülen bir şey, asla görülmemiş gibi olmaz.
- What has been seen can not be unseen.
Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi.
- The rising sun seen from the top was beautiful.
Tom, Mary'yle görülmek istemiyordu.
- Tom didn't want to be seen with Mary.
Onunla görülmek istemiyorum.
- I don't want to be seen with him.
Onunla beraber görünmek istemiyorum
- I don't want to be seen in his company.
Tom bizimle görünmek istemiyor gibi davranıyor.
- Tom acts like he doesn't want to be seen with us.
O, bir testereyi çok iyi kullanır.
- She handles a saw very well.
Onun eli testereye yatkındır.
- She's very handy with a saw.
Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
- It seems to me that you are wrong.
Seni gördüğüme mutluyum.
- I'm happy to see you.
O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
- Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.
Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.
- I'm looking forward to seeing you this April.
Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
- I've never seen such a wonderful sunset.
Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.
- Germs can only be seen with the aid of a microscope.
Kazanın ne kadar ciddi olduğunu anlamak için sadece bu makaleyi okumalısın.
- You have only to read this article to see how serious the accident was.
Nasıl çalıştığını anlamak için ayrı şeyler almayı isterim.
- I like to take things apart to see what makes them tick.
Ara sıra beni görmek için gel.
- Come and see me once in a while.
Lütfen beni görmek için geçerken uğra.
- Please drop by and see me.
O kızı görüyorum.
Bu gece Tom'u tekrar görüyorum.
- I'm seeing Tom again tonight.
Ben burada bir desen görüyorum.
- I'm seeing a pattern here.
Ben camı kırarken görüldüm.
- I was seen to break the window.
Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi.
- Seen from the sky, the island was very beautiful.
Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor.
- Jody looks as if she had seen a ghost.
O, partide beni görmüş olamaz.
- She cannot have seen me at the party.
Kendini evrenin merkezi olarak görür.
- He sees himself as the center of the universe.
Biri seni görürse ne yaparsın?
- What'll you do if someone sees you?
Dişçiyle görüşmek zorundayım.
- I've got to see a dentist.
Bir doktorla görüşmek istiyorum.
- I'd like to see a doctor.
Seni görmek için can atıyorum.
- I'm looking forward to seeing you.
Seni görmek için can atıyorum.
- I am looking forward to seeing you.
Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
- Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
- Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
Madem ki saat sekiz, Sanırım kısa zamanda okula gitmelisin.
- Seeing that it is 8 o'clock, I think you should leave for school soon.
Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
- Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
The fiddler sawed away at his instrument.
And for thy trew sawys, and I may lyve many wynters, there was never no knyght better rewardid .
I'll see your twenty dollars and raise you ten.
Yes, now I've seen it all!.
I've been seeing her for two months.
Seeing the boss wasn't around, we took it easy.
Tom and Mary say they saw someone climbing over the fence.
- Tom and Mary say they saw somebody climbing over the fence.
Tom and Mary say they saw somebody climbing over the fence.
- Tom and Mary say they saw someone climbing over the fence.
Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
I don't like seeing animals get eaten alive.
- I do not like seeing animals get eaten alive.
I do not like seeing animals get eaten alive.
- I don't like seeing animals get eaten alive.
I'm very glad to see you.
- I am very happy to see you.
I am very glad to see you.
- I am very happy to see you.
... And that's led to the tremendous success to you see ...
... You must be able to see, whether in test scores, or the quality ...