second, an short indeterminate period of time

İngilizce - Türkçe

second, an short indeterminate period of time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

sec

(şarap) sek

sec

i., k. dili saniye

sec

{k} second, secondary, secretary, section

sec

{s} dry

sec

ikinci

Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir. - Osaka is the second largest city of Japan.

Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu. - His second son married and settled down.

sec

Securities and Exchange Commission tahvil borsasını teftiş eden resmi daire

sec

{s} buruk

sec

{s} sek

Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın. - You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.

Patron sekreterine hafta sonuna kadar iyi bir fikirle gelmesini söyledi. - The boss told his secretary to come up with a good idea by the end of the week.

İngilizce - İngilizce

second, an short indeterminate period of time teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

sec

Wait a sec!.

Heceleme

second, an Short in·de·ter·mi·nate pe·ri·od of time