İnsanların zayıf yönlerini araştırmayın ama güçlü yönlerini araştırın.
- Do not search for people's weaknesses, but for their strengths.
Tom Mary'yi aramanda sana yardım edecek.
- Tom will assist you in your search for Mary.
Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.
- The police spent hours searching Tom's place, but they couldn't find the murder weapon.
Aramaya devam ettiler.
- They continued searching.
search for SOPA on google.
search for sinus infection in the pdf document.
I have been searching for my car key all day - Bütün gün arabamın anahtarını aradım.
Haftalardır yavru köpeğimi arıyorum.
- I've been searching for my puppy for weeks.
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
- The police have been searching for the stolen goods for almost a month.
Onu aramak için zamanları yoktu.
- They did not have time to search for it.
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
- The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.
Aramaya devam ettiler.
- They continued searching.
Üç haftalık aramadan sonra iyi ücretli bir iş buldu.
- After three weeks of searching, he found well-paid work.
... discovered in the nineteen eighties by travelers searching for a simple life ...
... I'm asking for a particular thing I'm searching for. ...