Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
- Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.
Her odayı dikkatlice araştırmak için zamanımız yok.
- We don't have time to search every room carefully.
Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti.
- Many men left for the West in search of gold.
Tom bir arama- kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
- Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.
- Many men went west in search of gold.
Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.
- Many men set out for the West in search of gold.
Tam bir vücut araştırması için seçileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
- I never for a moment imagined that I'd be singled out for a full body search.
O, hasta bebeği için doktor araştırmaya gitti.
- She went in search of a doctor for her sick baby.
Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
- All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region.
Onlar mutluluğu aramaya gittiler.
- They went in search of happiness.
Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
- Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.
Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
- All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region.
Bilimci vadideki dinozor kemiklerini araştırdı.
- The scientist searched for the bones of the dinosaurs in the valley.
Polis evi araştırdı ve iki kilo eroin ele geçirdi.
- The police searched the house and seized 2 kilograms of heroin.
Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.
- The police have been searching for Tom for years.
Tom yıllardır Mary'yi arıyor.
- Tom has been searching for Mary for years.
İki oğlan polis tarafından durduruldu ve arandı.
- The two boys were stopped and searched by the police.
Tom Smith'in evi polis tarafından arandı.
- Tom Smith's home got searched by the police.
Üç haftalık aramadan sonra iyi ücretli bir iş buldu.
- After three weeks of searching, he found well-paid work.
Google'da arama yapmayı denedim ama ne yapacağımı bulamadım.
- I have tried searching on Google, but I can't find out what to do.
Now to the bottome dost thou search my wound.
With only five minutes until we were meant to leave, the search for the keys started in earnest.
To search the God of loue, her Nymphes she sent / Throughout the wandring forrest euery where .
The police are searching for evidence in his flat.
Search is a hard problem for computers to solve efficiently.
I searched the garden for the keys and found them in the vegetable patch.
... You're a search company. ...
... a Google search. ...