Dan Linda'yı eğitmek bile istememişti.
- Dan didn't even want to train Linda.
Köpekleri eğitmek kolay değil.
- It is not easy to train dogs.
Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
- What time does the next train leave?
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
Sadece trene yetişmek için istasyona aceleyle gittik.
- We hurried to the station only to miss the train.
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
- We have enough time to catch the train.
O, birçok gruplara konuşmalar yaptı.
- He made speeches to many groups.
Onlar beşer kişilik gruplar oluşturdular.
- They formed themselves in groups of five.
Okulları değiştirmem gerekiyor.
- I have to change schools.
Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.
- The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows.
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
- A long train of camels was moving to the west.