schrank

listen to the pronunciation of schrank
Almanca - Türkçe
e {şrank} r dolap
[der] dolap
yüklük
klozet

İlgili Terimler

der Schrank
dolap
İngilizce - Türkçe

schrank teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

cabinet
{i} kabine

Kabinenin her üyesi mevcuttu. - Every member of the cabinet was present.

Bir kabine oluşturmak zordur. - Forming a cabinet is difficult.

cabinet
{i} dolap

Tom dolaptan iki şarap bardağı çıkardı. - Tom took two wine glasses out of the cabinet.

Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar. - Mary keeps her best dishes in that cabinet.

cabinet
çekmeceli dolap
cabinet
etajer
cabinet
camlı ve raflı dolap
cabinet
(sınalgı/pikap/vb.) kabin
cabinet
bakanlar kurulu
cabinet
{i} vitrinli dolap
cabinet
{i} (camlı ve raflı) dolap
cabinet
{i} televizyon veya teyp bölmesi
armoire
Genellikle uzun, çift kanatlı kapakları olan elbise dolabı
cabinet
{i} küçük özel oda
cabinet
cabinetmaker ince iş yapan marangoz
cabinet
dolap,küçük oda
cabinet
oda/dolap/kabin/kabine
cabinet
(isim) kabine, bakanlar kurulu; dolap, vitrinli dolap, televizyon veya teyp bölmesi, kartvizitten büyükçe fotoğraf
cabinet
cabinetwork ince marangozluk
Almanca - İngilizce
closet
cupboard
cabinet
locker
press
armoire

İlgili Terimler

Schränk-, Stauch- und Druckregalisiermachine für Sägen
saw setting, swaging, and dressing machine
Die Geschenke waren im Schrank versteckt.
The gifts were stashed in the cupboard
Er begann, im Schrank herumzustöbern, um den Süßstoff zu suchen.
He began poking about in the cupboard, looking for the sweetener
Kleider füllten den Schrank aus.
Clothes filled the closet
begehbarer Schrank
walk-in closet
begehbarer Schrank
closet
begehbarer Schrank
walk-in cupboard
großer, freistehender Schrank
armoire
nicht (mehr) alle Tassen im Schrank haben
to have lost one's marbles
nicht (mehr) alle Tassen im Schrank haben
to be wrong in the garret
der schrank
of cabinet