Tren geç vardığı için onlar programını değiştirmek zorunda kaldılar.
- They had to change their schedule because the train arrived late.
Ne olursa olsun, programı değiştiremeyiz.
- At any rate, we can't change the schedule.
Senin uçağının saat kaçta kalkması planlanmıştır.
- What time is your plane scheduled to leave?
Senin uçağın saat kaçta kalkması planlanmıştır?
- What time is your plane scheduled to take off?
Bir otobüs tarifesi alabilir miyim?
- May I have a bus schedule?
Uçağın tarifeli uçuş saati nedir?
- What's the flight's scheduled arrival time?
Senin uçağının saat kaçta kalkması planlanmıştır.
- What time is your plane scheduled to leave?
2.30'da planlanan bir personel toplantımız olduğuna inanıyorum.
- I believe we have a staff meeting scheduled for 2:30.
Biz zamanlamanın gerisindeyiz.
- We are behind schedule.
Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
- Tom scheduled a last-minute meeting.
Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
- I have to organize my schedule before the end of the month.
Tom sonraki hafta Boston'a gelmek için zamanlandı.
- Tom is scheduled to come to Boston next week.
Web sayfamız zamanlanmış bakımdan dolayı çevrimdışıdır. GMT 2.30'da yeniden çevrimiçi olmayı bekliyoruz.
- Our website is offline for scheduled maintenance. We expect to be back online by 2:30 GMT.
Bir randevu planlamak istiyorum.
- I'd like to schedule an appointment.
Doktor Jackson'la bir randevu planlamak istiyorum.
- I'd like to schedule an appointment with Dr. Jackson.
Bir randevu planlamak istiyorum.
- I'd like to schedule an appointment.
Yarın için bir randevu planlamak istiyorum.
- I'd like to schedule an appointment for tomorrow.
Trenler vakit çizelgesine göre çalışıyorlar.
- The trains are running according to schedule.
Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
- I have to organize my schedule before the end of the month.
Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
- Tom scheduled a last-minute meeting.
O bazen unutkan olduğu için ona programları hatırlatmayı unutma.
- He is forgetful sometimes so never forget to remind him about the schedules.
Tom ve Mary birlikte vakit geçirmek için kendi yoğun programları içinde zaman bulmak için her fırsatı değerlendirirler.
- Tom and Mary take every opportunity to find time in their busy schedules to spend time together.
The next elections are scheduled on the 20th of November.
... channels with schedules? ...