O, sahneye şaşırmıştı.
- He was surprised at the scene.
Sahneyi ağır çekimde görmek istiyorum.
- I want to see the scene in slow motion.
Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu.
- There was no evidence against him found at the scene.
Bir kalabalık olay yerinde toplandı.
- A crowd gathered at the scene.
Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü.
- The scenery carried me back to my younger days.
Manzara kelimelerle anlatılamayacak kadar çok güzeldi.
- The scenery was too beautiful for words.
Sami, Leyla'nın düğününde bir rezalete neden oldu.
- Sami caused a scene at Layla's wedding.
Herkesin önünde rezalet çıkarmayın.
- Don't make a scene in public.
Bu heyecanlandırıcı bir sahne.
- That's a heartwarming scene.
Olay yerini detaylı olarak tanımladı.
- She described the scene in detail.
Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı.
- What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.
Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm.
- I figured a change of scenery might do us good.
Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
- I could really use a change in scenery!
Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
- I could really use a change in scenery!
Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm.
- I figured a change of scenery might do us good.
Ben Shinkansen'den görüntülenebilir manzarayı seviyorum.
- I love the scenery viewable from the Shinkansen.
Polis olay yerinde kanıt gizledi.
- The police planted evidence at the crime scene.
Olay yeri harap olmuş bir moteldeydi.
- The crime scene was in a dilapidated motel.
Herkesin önünde olay çıkarmak istemedim.
- I didn't want to make a scene in front of everyone.
Ben olay çıkarmak istemedim.
- I didn't mean to make a scene.
The crime scene was full of cops.
The crazy lady made a scene in the grocery store.
Come, I’ll show you where I saw him—in the scene-dock of the third cellar.’.
She argues that perverse sexual activity constitutes an attempt to restage the primal scene in such a way as to eliminate its traumatic aspects.
1. The police suddenly burst on the scene.
2. They burst on the scene and took control.
1. The police suddenly burst upon the scene.
2. They burst upon the scene and took control.
... BEHIND ME IS THE SCENE OF A TENSE DOWNTOWN STAND-OFF. ...
... firm or that firm fades from the scene? ...